Fotoğrafım
child of the moon,being raised by the sun.lover of the nature.

27 Ocak 2013 Pazar

Viyana'yı Kuşatalım

Milano'da 1 koca gun gecirdikten sonra,sabah erken saatlerde Bergamo'dan Bratislava'ya uctuk. Bratislava'yi gezmeden direk Viyana otobusune atlayip, ilk is hostele ugrayip bavullarimizi birakip sehri gezmeye basladik. Hostelimiz de cok merkezi bir yerdeydi. Konumundan dolayi, Labyrinth Hostel'i tavsiye ediyorum. Viyana'nin en unlu caddelerinden biri olan Mariahilfer Straße'nin arka sokaginda bulunmakta. Alisveris yapmak isterseniz de Mariahilfer'i tavsiye ediyorum. Bir de Karlsplatz duraginda inip, o caddeyi boylu boyuna yurumelisiniz. O cadde uzerinde, Stephansplatz duraginda, mukemmel bir dom bulunmakta. Bu cadde cok islek ve cogu gece hayatina yakin. 
Biz oncelikle Museums Quartier'e giderek caddelerin ve binalarin buyuklugune, gorkemine hayran kaldik. Sonra Mariahilfer'de yuruduk, ardindan orda okuyan bi arkadasim Canerle Karlsplatz'da bulusup oralari gezdik. Daha dogrusu Caner bizi oldukca detayli gezdirdi oralari. Hofburg Palace yani Prenses Sisi'nin sarayina giderek ardindan solugumuzu 1516 diye Viyana'nin cok guzel bir kafesinde aldik.Tam universite ogrencilerinin takildigi eglenceli, keyifli bir mekan. Orda klasik snitzelinden yedik, ve snitzelden cok yaninda gelen patates salatasiyla ask yasadim. Ardindan aksam icin hazirlanip, Caner'in bizi goturdugu Flex'de geceyi sonlandirdik. Eger, underground seviyorsaniz bu mekan oldukca iyi. Biz cok eglendik. 
Viyana oldukca gorkemli sahane bir sehir. Ama kis haliyle tabi biraz zorlandik, cok usuduk. O yuzden baharda tam yesilken tekrar gitmeyi kafama koydum. Ve o gittigimde operaya da gitmem sart!











Bu sene ilk defa kar gordugum icin cok heyecanliydim!











Caner sayesinde 50 cent ile kazandigim 10 euro. :)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder