Fotoğrafım
child of the moon,being raised by the sun.lover of the nature.

30 Mart 2013 Cumartesi

Hola España!

Hola hola!
Ne zamandir Bilbao'ya gitmeyi cok istiyordum. Ispanyol arkadaslarimdan biri "Ispanya'nin en guzel 3 sehri; Barselona, Sevilla ve Bilbao." dedigi icin Bilbao aklima daha cok girmisti. Ben de hemen onumdeki geziyi buraya duzenlemek istedim. Alghero'dan Bilbao'ya direk ucus yok. Ben de boyle olunca, Madrid'e gideyim, Madrid'den Bilbao'ya gecerim en son da Bilbao'dan Madrid'e geri donmek yerine, Barselonaya gidip oradan Alghero'ya geceyim dedim. Boyle olunca parca parca guzel bir Ispanya gezisi oldu benim icin. Ispanya'da bir ucgen cizdim. 
Alghero'dan Madrid'e gittigimde, bir kac ay once orada oldugum icin yabancilik cekmedim bu sefer. Havaalanindan metro ile sehir merkezine kolayca ulasimimi sagladiktan sonra, hostelime esyalarimi birakip ciktim. Hostelim Plaza Sol'daydi. Ciktigim gibi hemencicik merkezde olmak cok hosuma gidiyor. Madrid'de diger gordugum Ispanyol sehirlerinden daha fazla bu kasap gibi duran ama aslinda bira yaninda yenilen cesitli turdeki etlerin oldugu kucuk marketlerinden var. Madrid'deki Gran Via'da oldukca yurudum,oturdum. Gecen gittigimde ozellikle gorulmesi gereken yerleri gordugumden daha keyfi bir turlama oldu. Madrid'de 1 gunum vardi. Ertesi gun aksam ucagiyla Bilbao'ya gittim.





Bilbao'dan hemen 1.35 Euro'ya havaalanindan sehir merkezine otobusler kalkiyor. Trip Advisor'da boyle birsey olmadigi, cok absurd saatlerde kalkan otobuslerden bahsediliyordu ki boyle birseyle karsilasinca hem cok sasirdim hem cok sevindim. Alghero'da da mesela havaalanindan merkeze otobus 1 euro. Alghero'dan sonra gordugum en ucuz havaalani transferi Bilbao'daydi. Aksam oldugu icin cok birsey belli olmuyordu otobusten fakat, sehir kapisi gibi kirmizi kocaman bir giris yapilmis sehre ve hemen sagda Guggenheim Muzesini gordum. Onu gordugum an icim heyecanla doldu. Ardindan caddelerin uzun ve dupduzgun uzanmasi cok hosuma gitti. Gece vardigim icin de ilk aksam hemen yatip ertesi gun gezmeye basladim.
Bilbao'daki hostelim Basque Country denilen yerdeydi. Bildiginiz uzere, ve ya bilmediginiz uzere, ben gitmeden cok kisa bir sure once ogrenmistim; Bilbao'da da Barselona'daki Katalan ve Katalanca gibi, Basque diye bir bolge var. Ayri dili ve ayri bir bayragi var. Hatta cogu yerde once Basque dilinde yazilmis ardindan Ispanyolca yazilmis. Benim kaldigim yer de, Basque Country olunca, cok tarihi bir bolgeydi. Bilbao'nun tarihi bolgesiydi. Eski binalar, merdivenli dar sokaklar, yokuslar, bana tabii ki Italya'yi animsatti. Hatta bu bolgede Arkeoloji muzesi bulunmakta, muzenin bulundugu kisim kot farkindan dolayi arkasina asansorle inis-cikis vermisler caddeden. Bu da bana Cagliari'deki Centro Storico'ya cikmak icin kullanabileceginiz asansoru hatirlatti. Basque'da biraz dolasip, Guggenheim'a gitmek icin can attigimdan oraya gectim. Guggenheim'da cok fazla vakit gecirdim. Bana cok huzur verdi orasi. Mimarisine bayildim, tam yaninda irmak geciyor, havasi esintili. Muzigim kulagimda oranin bahcesinde ne kadar oturdum, bilmiyorum. Sonra muzenin icini de gezdim. Mimari ve sanat muzesi. Cok guzel Picasso tablolarini da gorebiliyorsunuz. Sokaklarinda dolastim Bilbao'nun. Cok guzel parklar buldum,keyifli oturdum. Ertesi gun de bu sekilde gecti. Ondan sonraki gun Barselona'ya uctum.
Bilbao'yu sevdim, ama cok cok da abartilcak sekilde degil. Yani Guggenheim muzesi gorulmeli kesinlikle. Fakat sehirde boyle cok kafe, kahveni al git gibi olabilecek yerler yok pek fazla. Boyle minik kafe anlayisi yok burada. Madrid'de o cok fazla kasap gibi olan yerler burda hic yok. Ama duzenli, dumduz uzun yollariyla guzel bir sehir.


Merhaba Basque bayragi.












Bu beyaz trafik lambalarina bayildim!



















Kopruye, yayalarin cikabilmesi icin yapilan merdivenler, merdiven cikmaktan vazgecirecek cinsten!








Barselona'ya geldigimde eski gunleri hatirladim. Lise zamanimda ailemle gitmistim cunku. Onlari ozlerken boyle anilarimin, o yerlerde gozumden gecmesi beni daha duygulandirdi. Buradaki hostelim de Las Ramblas'in tam basindaydi. Hostelin adi, St. Christopher's Inn. Bu hosteli cok tavsiye ediyorum. Hostelin bar kismi, ortak alanlari muthis. Ayrica, Barselona gercekten en favori sehirlerimden biri. Palmiyeli, sahili olan, kalabalik guzel bir sehir. Gaudi hayrani olarak da, Barselona benim icin daha baska anlamlar tasiyor. Sagrada Familia,Casa Battlo,Parc Güel gorulmesi gereken baslica yerlerden tabii ki. Hepsi de Gaudi'ye ait. En son gittigim yer ise, Barselona'daki bu yumurta bina. Londra'da da bir benzeri bulunmakta. Acaba kim kimden ozendi?