Fotoğrafım
child of the moon,being raised by the sun.lover of the nature.

28 Ocak 2013 Pazartesi

Orta Çağ Kenti Prag

Viyana'dan 4 saat otobus yolculugu ile Prag'a vardik. Viyana'dan Erdberg metro istasyonunda inerek ordaki otobus terminalinden hemen biletinizi alip otobuslere binebiliyorsunuz. Tabi biz son anda aldigimiz icin son 2 bileti biz kapmisiz,bu kadar da son ana birakmayin. Prag'a aksam uzeri gelmis olduk ve indigimiz anda para biriminin farkliligini gorduk. Euro'ya gecilecek haberleri yalanmis hala gecmemisler; biz turistlere sirf iskence olsun diye sanirim. Cogu yerde paranizi cevirirken komisyon aliyorlar,o yuzden 0 komisyonlu yerleri secmeye ozen gosterin. Bazi mekanlarda da euro geciyor fakat yuksekten alarak size euro fiyatini soyluyor. Kaziklanmalara gelmeyin. Ayrica halki da oldukca soguk ve suratsiz. Ama bizim gezerken keyfimiz yerinde oldugu icin onlari gormezden geldik. Sadece bilginiz olsun diye soyluyorum. 
Prag gercekten hayran kaldigim bir sehir oldu. Viyana tabi ki gorkemli buyuk islek bir sehir ama Prag o tarihi binalariyla, sadece at arabalari eksik kalmis bir orta cag kenti. Kafelerin onunden gecerken guncel olan sarkilar calininca garipsememizin nedeni de hep orta cagdaymisiz gibi hissettirmesinden. Ilk Prag'ta otobusle Florenc metro istasyonunun oraya indik,hostelimiz de Müstek'te yani Florenc'ten 2 durak ilerde, Old Town'in dibindeki duraktaydi. Hemen hostelimize esyalari biraktik, gece turu yapmaya koyulduk. Müstek duragindan yukari dogru National Museum'in oraya kadar yuruduk, ardindan Old Town'a ve Charles Bridge'e yuruduk. Gecemizi oyle sonlandirarak, ertesi gunumuzu de ful yine sehir turuna ayirdik. Old Town'dan yuruyerek, Charles Bridge'i gecerek, karda o zorlu yokuslu ve merdivenli sokaklari tirmanarak Prague Castle'a vardik. Oraya gitmenizi siddetle tavsiye ediyorum. Prag'i yukardan gorebiliyor ve cok guzel tarihi kafelerde keyif yapabiliyorsunuz. 
Prag kucuk bir sehir oldugu icin 1-2 gun size bol bol yetecektir. Ben orta cag gecesine gidemedigim icin pisman oldum. Ama tabi bir daha gidersem ona mutlaka katilacagim.

















Charles Bridge sizi sagli sollu onlarca heykelle karsiliyor, yolda yururken size eslik ediyor.










Prague Castle'a cikarkenki zorlu yolumuz.









27 Ocak 2013 Pazar

Viyana'yı Kuşatalım

Milano'da 1 koca gun gecirdikten sonra,sabah erken saatlerde Bergamo'dan Bratislava'ya uctuk. Bratislava'yi gezmeden direk Viyana otobusune atlayip, ilk is hostele ugrayip bavullarimizi birakip sehri gezmeye basladik. Hostelimiz de cok merkezi bir yerdeydi. Konumundan dolayi, Labyrinth Hostel'i tavsiye ediyorum. Viyana'nin en unlu caddelerinden biri olan Mariahilfer Straße'nin arka sokaginda bulunmakta. Alisveris yapmak isterseniz de Mariahilfer'i tavsiye ediyorum. Bir de Karlsplatz duraginda inip, o caddeyi boylu boyuna yurumelisiniz. O cadde uzerinde, Stephansplatz duraginda, mukemmel bir dom bulunmakta. Bu cadde cok islek ve cogu gece hayatina yakin. 
Biz oncelikle Museums Quartier'e giderek caddelerin ve binalarin buyuklugune, gorkemine hayran kaldik. Sonra Mariahilfer'de yuruduk, ardindan orda okuyan bi arkadasim Canerle Karlsplatz'da bulusup oralari gezdik. Daha dogrusu Caner bizi oldukca detayli gezdirdi oralari. Hofburg Palace yani Prenses Sisi'nin sarayina giderek ardindan solugumuzu 1516 diye Viyana'nin cok guzel bir kafesinde aldik.Tam universite ogrencilerinin takildigi eglenceli, keyifli bir mekan. Orda klasik snitzelinden yedik, ve snitzelden cok yaninda gelen patates salatasiyla ask yasadim. Ardindan aksam icin hazirlanip, Caner'in bizi goturdugu Flex'de geceyi sonlandirdik. Eger, underground seviyorsaniz bu mekan oldukca iyi. Biz cok eglendik. 
Viyana oldukca gorkemli sahane bir sehir. Ama kis haliyle tabi biraz zorlandik, cok usuduk. O yuzden baharda tam yesilken tekrar gitmeyi kafama koydum. Ve o gittigimde operaya da gitmem sart!











Bu sene ilk defa kar gordugum icin cok heyecanliydim!











Caner sayesinde 50 cent ile kazandigim 10 euro. :)