Fotoğrafım
child of the moon,being raised by the sun.lover of the nature.

26 Ekim 2012 Cuma

Antwerp&Brussels

Belcika gezimizin 2. gununde sabah yine erken kalkip Antwerp'te gun ortasina kadar dolandik ardindan da Bruksel'e gectik. Antwerp'te dolanmamiz aslinda biraz magaza gezmek oldu. Antwerp'in Meir diye bir caddesi var ve ard arda benim en sevdigim magazalar siralanmis oldugu icin favori caddem diyebilirim. Antwerp'teki saatlerimizi anlayabileceginiz uzere, kultur turumuzdan uzak olarak betimleyebilirim. Ve benim acikcasi buna da ihtiyacim oluyo. Hep haldir haldir sehir gezmek yorabiliyo. Hepsine zaman ayirmanin onemli oldugunu dusunuyorum.
Ogleden sonra da Bruksel'e gittik, ve ben butun gun cek cekli bavulumlaydim. Biraz zor oldu ama tabi gezmenin verdigi mutluluk o zorlugu da yok etti. Bruksel'de ilk isimiz Atomium'a gitmek oldu. Saat 5bucuktan sonra iceri gezmeye kapiyorlar,ve biz 5.45'te oradaydik giremedik icerisine. Ama disardan gormek de yetti. 
Tam Atomium icin metrodan indik,yuruyoruz buyuk bir heyecanla ve bir yandan da olabildigine fazla fotograf cekiyoruz. Sonra Burcu'yla dedik 'Ya birine kamerayi verelim de fotografimizi ceksinler'. Klasik lafimiz bu tabiki. Bi Turkce konusmalar duyduk,tamam Turk birine soyleyelim olduk. O Turklere dondugumuzde, birinin benim liseden universiteye uzanan bi arkadasim oldugunu gordum. Bruksel'de erasmus yaptigini biliyordum ama karsilasabilecegimi dusunmemistim. Hayir saat ayarlasak belki de bu kadar olmaz. Hemen bi heyecanla Ceren'e seslendim,o da bir sok icinde. Benim bu garip tesaduflerimi napicaz bilemiyorum. Gecen kis da Amsterdam'da sokakta yururken bi arkadasimla karsilasmistim. Sanki Taksim'de falan yuruyoruz. 
Her neyse,Atomium'dan sonra sehir merkezine gittik, yuruduk ettik ve guzel bir meydani var oraya gittik oturduk biraz. Aksam olmustu zaten, hostelimize gectik. Hostelimizin yeri pek tekin degildi ama icine bayildim, yuksek tavanli odalariyla cok ferahti.




Seyahat etmek nasil mutluluk veriyo bana bu kahkahamdan anliyabilirsiniz. Ve tabi yanimda Burcu'nun da olmasi da etkenlerden biri.






Sokak sanatcilarindan en ilgimi ceken buydu. Ilk defa boyle birsey gordugum icin olabilir. Ve harika caliyordu piyanoyu.


Antwerp Centraal tren istasyonu. 


Bruksel'deyiz..



Cerenle karsilasip,fotograf cekmesek olmazdi. 



Bavulum yanimdan ayrilmiyordu.




Diger postta gorusmek uzere!

22 Ekim 2012 Pazartesi

Brugge-Gent

Bonjour!
Bu haftasonumu Belcika'da en yakin arkadaslarimdan biriyle gecirdim. O arkadasim da Almanya'da erasmus yapiyor. O da oradan geldi,ben de Alghero'dan oraya gittim. Ryan air Bruksel'de bir tek Charleroi havaalanina ucuyor. Ben de o kadar uzak degildir heralde diye dusunuyordum ki,Bruksel'in baya guneyinde kaliyor. Bizim seyahatimiz 3 gece 4 gunluktu. Ilk 2 gecemizi Antwerp'te gecirmeye karar vermistik,son gecemizi de Bruksel'de. Benim Charleroi'ya ucusum aksam gec saatteydi,Burcu beni tren istasyonunda beklemisti. Onunla orda bulustugumuz an cok degerli benim icin. 1bucuk aydan sonra ilk defa birbirimizi goruyoruz ve o ozlemin verdigi hisle cok heyecanlanmistim. Herneyse, gunun Antwerp'e giden en son trenini kullanicaktik ki, o trenin iptal oldugunu gorduk. Neyseki baska Belcikali insanlar da o treni kullanicakti. Yalniz kalmamistik,hemen tren sirketini falan aradilar, hakkimizi aradilar. Sonunda Bruksel merkeze trenle gittik, oradan da bizi Antwerp'e taksiyle goturdu tren sirketi. Aslinda cok daha iyi oldu bu durum, cunku hostelimizin kapisinin onune kadar taksi bizi birakti. Gece 2 olmustu sonunda hostele varabilmistik.
Ertesi gun hemen atlayip trene, Brugge'a gittik oradan da Gent'e gectik. Aksam Antwerp'e tekrar donduk.

Vitamin water hastasi olarak,Belcika'da bularak cildirdim.


Starbucks'in pancake'i. Pek lezzetli degil di ama minik minik sirindiler.


Yolculuk Brugge'a.


Bu haritalari hostelden aldik ve o kadar guzel bilgiler iceriyodu ki,ve cok dergi havasindaydi. Cok geyik yapilmis notlar vardi,ve baya faydaliydi. Tipleri de album kapagi gibi,baya sevdim anlayacaginiz.



Brugge'dayiz.







Tabii ki patates kizartmasi yenir.





Burcu'm!


Hmmm bu waffle.... Cok lezzetliydi ama, yemesi tam bir eziyet. Heryerinden akan soslariyla, bize iskence yaratti. Ama yine de degdi.


Gent'teyiz.









Antwerp'te de aksamimizi gecirdik. Antwerp, Belcika'nin en sevdigim sehri acikcasi. Tabi Brugge ve Gent, apayri havada,ortacag kenti. Yani gezilmesi,gorulmesi gereken yerleri oralar. Ama Antwerp canli ve hareketli cok hos bir sehir. Yani Bruksel'den kat kat iyi.



Diger postta gorusmek uzere!

13 Ekim 2012 Cumartesi

Madrid

Hola!!
2 hafta once Alghero'dan Madrid'e ucuz ucak bileti buldugum gibi kaptim o biletleri ve persembe aksami Madrid'e gittim. 1 bucuk gun kadar kisa bir kacamak oldu benim icin. Ve gercekten cok iyi geldi.
Alghero,kucuk bi kent oldugu icin,buradan birden Madrid'e gidince baya iyi geldi bana. Cunku ben kaosu ve kalabalik,buyuk sehirleri seven biriyim. Alghero rahatsiz etmiyor fakat buyuk sehirler daha bana gore iste. Madrid'e gidip, oylesine kalabalik, oylesine canlilik gorunce cok mutlu oldum. 
Madrid, genis caddeli ve genis binalarla, gorkemli bi sehir. Dikey buyuk bi sehir degil, yatay olarak genis binalari ve caddeleriyle buyuk bir sehir.
Tam dolu olarak Madridi yasadigim 1 gunum oldu,Cumartesi yani bugun yarim gundu ogleden sonra ucagimla Alghero'ya dondum. O tam dolu yasadigim 1 gunde, haldir haldir herseyi gormeye calisarak yurudum. Baya yorucu olsa da, bir gune oldukca fazla seyi sigdirdigimi dusunuyorum.



Madrid'in genelinde sokak isimleri boyle guzel mozaik taslara yazilmisti.














Catedral de Santa Maria La Real De La Almudena











Hard Rock Cafe'nin oturdugum yerin arka kisminda hindu tanrisi vardi,ve cok sansliydim ona denk geldigim icin,gercekten sevdigim figur.


Adios!