Fotoğrafım
child of the moon,being raised by the sun.lover of the nature.

30 Haziran 2012 Cumartesi

Yeni Takinti; Neon Sari

Su aralar favorilerimle ilgili bi post hazirlamak istedim. Sonrasinda dolabimdaki, takilarimdaki favori parcalarimi sectim ve fotograflamaya baslarken tam da farkettim ki; hepsi de neon sari renginde. Gercekten hangi ara bu takintiya sahip oldum bilemiyorum ama bunlari alirken bile farketmedim bu kadar cogaldiklarini. Resmen beni cekiyorlar. Saclarimi da kendi rengine boyattigim icin artik pastel tonlarina o kadar yanasmiyorum. Aslinda bu da bir bahane degil. Ama saclarimdan boyle bi baslangic olmus olabilir. 







Bu da neon sari olmasa da su anki favorim tabiiki. Union Jack'i cok seviyorum kesinlikle.

27 Haziran 2012 Çarşamba

Diana F+ Workshop'u

 Benim mint yesili cok severek aldigim Diana F+'im vardi fakat yanlis filmler takmaktan, filmleri yakmaktan bir turlu kullanamiyordum. Hayyam pasajina gittim, ordakiler de demekki bana bozuk filmler vermisler ki makinam hallolmadi hic. Sonunda Galata'da Lomography Turkiye acilinca dedim "Bir de oraya gotureyim.Bi bildikleri vardir mutlaka.". Gittim,sordum. Bana hemen 2 hafta sonrasinda olan Diana F+ workshopuna katilmami soylediler. Cok hevesle sevinerek katildim. Gecen pazar gunuydu bu workshop. Ben yine bir tereddutle makinayi inceliyorum,ediyorum. Orda anlatilanlara gore makinamda bir sikinti da gorunmuyordu. En sonunda filmi taktik hep beraber, disari ciktik fotograflamaya basladik. 12 kare fotograf cekebildigim icin hemen tukettim o hevesimle. Banyoya verdim filmi,bugun de aldim. Cd'ye cektirdigim icin fotograflari hemen goremicegimden, direk negatiflere baktim, makinam bozukmuymus degilmiymis diye. Ve guzel sonucu aldim; makinam gayet duzgun calisiyormus! Sadece filmi sararken hafif gevsettigim icin biraz isik almis, o da fotograflara ayri hava katmis. Ama sanirim bende bu bir bagimlilik yaraticak gibi. Durmadan film alip alip cekicem. Sizlerle de fotograflarimi paylasmak istedim.








Ayrica, Lomography Turkiye o kadar ilgili,o kadar sicakki sanirim kullanmasam bile her makinanin workshopuna gidicem. Evet. 

14 Haziran 2012 Perşembe

5. Gün; Lizbon

Lizbon seyahatimizin artik son gunune geldik. Bu son gunde pek birsey yapmadik,sabahtan yine rahat bi kahve ve kahvalti vakti,ardindan azicik turlama ve son fotograflar. Oglen de havaalanina gidis. O yuzden Lizbon'da 5. gun demem de yanlistir belki ama cektigimiz bir kac fotografi koymak istedim.




Annemin de bu fotografina bayildim. 


8 Haziran 2012 Cuma

4. Gün; Belém,Lizbon

Portekiz gezimizin 4. gununu, kaldigimiz yer Lizbon'da gecirdik. Vaktimiz de bol oldugu icin biraz kafamiza gore rahat rahat hareket ettik. Kahvaltidan sonra kahve keyfi yaptik,yine Lizbon'u turladik ardindan da Lizbon merkezden tramvayla yarim saatlik mesafedeki Belém'e gittik.
Bana gore Belém'in en onemli ozelligi, pastel de nata tatlisina sahip olmasi. Portekiz'de her yerde bulunabilecek bir tatli,ama merkezi Belém. Bizde nasil kumpir Ortakoy'de, profiterol Inci Pastanesi'nde yeniyorsa,orda da pastel de nata Belém'de yeniyor.
Gezimizin 4. gununden hatirladigim bir diger sey de, asiri sicak bir gun olmasi. Belém'de acik alanda betondan gunesin yansimasiyla daha da yanmistik. Bu arada Portekiz'de sicaklik hep ayni civarda olurmus dort mevsim boyunca. 

Lizbon sehir merkezinde bulunan asansor. Cok guzel bi sekli bi tipi var bence!


Portekizliler milfoy hamurunu benim gibi cok seviyor belli. Cunku kahvaltida bile tatli milfoy hamurunu tuzlularla birlestiriyorlar. Benim canima minnet. Bu fotograftaki tatli da milfoy hamuruyla yapilmis, Portekiz'e ozgu bir lezzet.


Artik Belém'deyiz. 


Kliselerin,katedrallerin tamamini fotograflarim ama pek sevmem. Sevdigim nokta; onlarin detaylari.






Ve Pastéis de Belém'de,Pastel de Nata. Harika..


Tesekkurleeer bakip okudugunuz icin!

7 Haziran 2012 Perşembe

3. Gün; Porto

Portekiz gezimden blog postlariyla devam ediyorum. Sinav ve teslimler derken birazcik geciktirdim. Ama artik nasilsa yaz ve bol bol her turlu post gelicek demek bu. 
Portekiz gezimizde 3. gunde Porto'ya gittik. Acikcasi ben Lizbon'u Porto'dan daha cok begendim. Porto'daki insanlar biraz degisik. Tutucu mu desem aliskin degiller mi desem bilemedim. Yani garip bakislar altinda kaldik biraz. Fotograf cekerken bile bakiyolar,nesi garipse bunun. Ve o kadar da turist alan bi sehir. 
Porto, Lizbon'a gore daha az gelismis. Arada kalmis bi sehir. Ama dokusu cok farkli. Farkli dokuda bi sehir gormek iyi oldu.